acemi
Dil: Arapça ʿacemī
-
[sıfat, mecaz, isim, tarih]
Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen
- Belli ki her şey, hem de en acemi tarafından, işlerin nihayetinde uydurulmuş, zekâsız mizansenlerden ibaret.
-
[sıfat, mecaz, isim, tarih]
İşinde, mesleğinde yeni olan, deneyimi olmayan; çaylak, çömez, toy (I), amatör
- Acemi balıkçının ağından balıklar nasıl kaçarsa sen de zamanları öyle kaçırdın.
-
[sıfat, mecaz, isim, tarih]
Bir yere, bir şeye yabancı olan
- Anlaşılan sen İstanbul'un acemisi olmalısın.
-
[sıfat, mecaz, isim, tarih]
idmansız
- Esir olarak saraya gelen kızlar haremde acemi olarak bir süre saray terbiyesi alırlar ve saraya hizmette bulunurlardı.
- [sıfat, mecaz, isim, tarih] Saraya yeni alınmış cariye