adam
Dil: Arapça ādem
-
[isim, halk ağzında]
insan
- Yemin etme, çarpılacaksın dedim, hiç adama öyle durup dururken lakap takarlar mı?
-
[isim, halk ağzında]
Erkek kişi; herif
- İyi bir adam isterse, babası da verirse varacak.
-
[isim, halk ağzında]
Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse
- Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar.
-
[isim, halk ağzında]
Birinin yararlandığı, kullandığı kimse
- Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı.
-
[isim, halk ağzında]
Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse
- O benim adamımdır, hiçbir ricamı geri çevirmez.
-
[isim, halk ağzında]
Görevli kimse
- Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse.
-
[isim, halk ağzında]
İyi huylu, güvenilir kimse
- O nasıl harp adamı ise ben de harp adamıyım.
- [isim, halk ağzında] Bir alanı benimseyen kimse
- [isim, halk ağzında] Eşlerden erkek olanı