ağırlık
Dil: Türkçe
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
Ağır olma durumu; tartı
- Yükün ağırlığı.
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
- Taşın ağırlığı.
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
- Havanın ağırlığı.
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum
- Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti.
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum
- Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim.
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
takı
- Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli.
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
sorumluluk
- Göğsümden asabi bir ağırlığın yükseldiğini, nefes aldırmayacak gibi boğazıma tıkandığını duyuyordum.
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
Bir kimse, bir grup vb.nin toplum içinde etkisinin fazla olması durumu
- Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi.
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
- Hediyenin ağırlığı.
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan; kalın (II)
- Beynime bir ağırlık peyda olmuştu.
-
[isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor]
sıkıntı
- Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum.
- [isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor] ağırbaşlılık
- [isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor] Değerli olma durumu
- [isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor] Uyuşukluk ve gevşeklik durumu
- [isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor] Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
- [isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor] Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke; gravite
- [isim, halk ağzında, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, askerlik, fizik, spor] Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori; sıklet