aktarmak
Dil: Türkçe
-
[-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik]
Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
- Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır.
-
[-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik]
Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
- Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız.
-
[-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik]
Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
- Romanı dizi filme aktarmak.
- [-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik] bellemek (II)
- [-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik] Bir konu, haber vb.ni iletmek, bildirmek
- [-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik] Bir kitabı başından sonuna kadar okumak
- [-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik] Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak
- [-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik] Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
- [-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik] alıntılamak
- [-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik] Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak
- [-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik] Tür değişikliği yapmak
- [-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik] Bir veri veya programı bulunduğu yerden bir başka yere taşımak
- [-e, -i, -i, dil bilimi, -i, -i, edebiyat, edebiyat, edebiyat, bilişim, teknik] Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek