alacalanmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz, halk ağzında]
Alaca bir duruma gelmek
- Bir yaylı tutup yola düştük, tam bunların köyüne yakınlaşmıştık ki hava birden alacalanıp bozardı.
-
[nesnesiz, mecaz, halk ağzında]
Herhangi bir heyecan dolayısıyla benzi kızarıp bozarmak, renkten renge girmek
- Tarlalar alacalandı.
- [nesnesiz, mecaz, halk ağzında] Eriyen karlar arasından yer yer toprak görünmek