altüst etmek
Dil: Türkçe
-
alt yüzünü üst yüzüne getirmek
- Ama tutkunluklarımız yapraklara benzer, en hafif bir rüzgâr altüst edebilir onları.
-
çok karışık duruma getirmek, düzenini bozmak
- Deprem köyü altüst etti.
-
yıkmak, harap etmek
- Kalbini altüst eden yeni durumu orada öğrendi.
- huzursuz etmek, rahatsızlık vermek