aralık

Dil: Türkçe

• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   İki şey arasındaki mesafe, iki şeyin arasındaki boşluk; fasıla
  • İki masa arasında bir metre aralık var.
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   Elverişli durum, uygun fırsat
  • Aralık kapıdan yatağı görmüştü demin.
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   koridor
  • İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu.
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   Yılın on ikinci ayı; birinci kânun, ilk kânun, kânunuevvel
  • Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır.
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   tuvalet
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık; espas
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   Yarı açık, tam kapanmamış
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   Yarı açık olarak
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   İki nota arasındaki perde uzaklığı
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk
• [isim, sıfat, zarf, ekonomi, fizik, müzik, müzik, spor]   Toplu beden eğitiminde art arda dizilenlerin arasındaki açıklık