arızalı
Dil: Türkçe
-
[sıfat, eskimiş, mecaz, argo]
Arızası olan, aksayan, işlemeyen, bozulmuş (araç vb.)
- Soğutma cihazı üç gündür arızalı ve odam yanıyor.
-
[sıfat, eskimiş, mecaz, argo]
engebeli
- Ordu arızalı fakat kısa bir yoldan yürüyüşe tekrar başladı.
-
[sıfat, eskimiş, mecaz, argo]
Sorunlu olan, sorun çıkaran, uyumsuzluk gösteren
- Eniştemizin memuriyet hayatı büsbütün duraklayacağı yerde arızalı seyrine devam ediyorsa bu ancak babasının sayesinde oluyordu.
- [sıfat, eskimiş, mecaz, argo] Ruhsal bakımdan sıkıntılı, kurallara uymayıp toplumsal düzenin dışına çıkarak çevresini rahatsız eden (kimse)