artık
Dil: Türkçe
-
[sıfat, isim, zarf, isim, müzik, isim, tarih]
İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan
- Dibinde bir yudumluk kararmış çay artığı vardı.
-
[sıfat, isim, zarf, isim, müzik, isim, tarih]
Bir şeyin harcandıktan veya kullanıldıktan sonra artan bölümü; çıktı
- Artık onlar en lüks gazino ve barlara gidiyorlar, gecelerini oralarda geçiriyorlardı.
-
[sıfat, isim, zarf, isim, müzik, isim, tarih]
Daha çok, daha fazla
- ... Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan'ın az fakat disiplinli ordusunun kılıç artığı olmaktan kendilerini kurtaramamışlardı.
- [sıfat, isim, zarf, isim, müzik, isim, tarih] (a'rtık) ► bundan böyle
- [sıfat, isim, zarf, isim, müzik, isim, tarih] Büyük ve tam aralıkların yarım ses artmış hâli
- [sıfat, isim, zarf, isim, müzik, isim, tarih] Geriye kalmış, arkaya kalmış kimse