artırmak
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz]
Artmasını sağlamak
- Bu sıcak ve içten ses Fikret’i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu.
-
[-i, mecaz]
Bir şeye başkalarının verdiğinden daha fazla fiyat vermek, ortaya daha fazla para sürmek
- Bir yedim, beş artırdım. Bir yedim, on artırdım. Bir gün bir de bakıverdim ki kendim bir lokanta sahibi oluvermişim.
-
[-i, mecaz]
Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek
- Sen edepsizliği adamakıllı artırdın.
- [-i, mecaz] Herhangi bir davranışta ileri gitmek