aşınmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz]
Birbirine sürtünerek incelmek
- Taban tahtasına kaplanmış kara bezi öyle aşınmış ki yer yer yırtılıp sarkmış, tirfillenmiş, kopmuş.
-
[nesnesiz, mecaz]
Zamanla veya çok kullanılma sonucu eskimek; yenmek (II)
- Bakın, siz hükûmet olarak bizim gelirlerimiz yüzde 56 aşındı, diyorsunuz ama kamu çalışanlarına yüzde 10 zam veriyorsunuz.
- [nesnesiz, mecaz] Çıkıntıları silinmek, düzleşmek
- [nesnesiz, mecaz] Değeri azalmak