asker
Dil: Arapça ʿasker
-
[isim, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz]
Orduda görev yapan erden generale kadar herkes; leşker
- Adına ve şimdi gördüğüm şahsiyetine zaten hayran olduğum büyük askerin bu alakası beni heyecana düşürmüştü.
-
[isim, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz]
Askerlik görevi veya ödevi
- Askerden dönmek.
-
[isim, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz]
Ordunun er sınıfından olan kimse; çeri (I)
- Dışarıda kolları kırmızı beyaz işaretli askerlerin taşıdığı boş sedyeler süratle uzaklaşıyor.
-
[isim, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz]
Topluluk düzenine saygısı olan, disiplinli (kimse)
- Asker adam.
-
[isim, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz]
Yurdunu iyi koruyan, kahraman özelliği taşıyan
- Asker millet.