aşmak
Dil: Türkçe
-
[-den, -i, -i, -e, nesnesiz, argo]
Yüksek, uzak veya geçilmesi güç bir yerin öte yanına geçmek
- İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz.
-
[-den, -i, -i, -e, nesnesiz, argo]
Süre bitmek, sona ermek
- Üstelik çekingenliğin de kaybolmuş hatta sokulganlığı aşarak girişkenlik derecesini bulmuştu.
-
[-den, -i, -i, -e, nesnesiz, argo]
geçmek
- Herif çoktan aşmış.
- [-den, -i, -i, -e, nesnesiz, argo] Erkek hayvan dişiyle çiftleşmek
- [-den, -i, -i, -e, nesnesiz, argo] Görünmeden kaçmak