atlatmak
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]
Atlama işini yaptırmak
- Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık.
-
[-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz]
Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak
- Onları da ara sıra atlatanlar bulunur.
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Görüşmek, konuşmaktan kaçmak
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Bir işi savsaklamak
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] Birini aldatmak
- [-i, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz] ekmek (II)