ayakta kalmak
Dil: Türkçe
-
[mecaz, mecaz]
oturacak yer bulamamak
- Kadınlara yer vermek alışkanlığı da olmadığından, çok kez ayakta kalır.
-
[mecaz, mecaz]
yıkılmamak, çökmemek
- Tek başına, yakınmasız ayakta kalabilmiş tüm kişiler gibi örtük bir bilgelik geliştirmişti.
-
[mecaz, mecaz]
değerini yitirmemek, önemini korumak
- Ömürleri boyunca hep kendilerini başkalarından sorumlu hissetmiş ve ancak böyle ayakta kalabilmiş insanlardan biriydi.