aydınlanma
Dil: Türkçe
-
[isim, mecaz, fizik, felsefe]
Aydınlanmak işi veya durumu; ışıma, tenevvür
- On iki yıl öncesine kadar köylerde aydınlanma gaz lambasına ve çıraya bağlıydı.
-
[isim, mecaz, fizik, felsefe]
Bir sorun üzerine gereği kadar bilgi edinme; tavazzuh, tenevvür
- Bakmakla yetinmenin gerçek ilerlemeye yani içteki aydınlanmaya engel teşkil ettiğini bir kavrayabilsek!
- [isim, mecaz, fizik, felsefe] Bir yüzeyin, karşısına konulan eşit ışık kaynaklarının sayısı ile orantılı olarak aydınlık görünmesi
- [isim, mecaz, fizik, felsefe] Orta Çağ’da hüküm süren dünya görüşüne karşı 17 ve 18. yüzyılda yeni bir dünya görüşünün ortaya çıkması ve temellendirilmesi