ayna
Dil: Farsça āyīne
-
[isim, sıfat, argo, mecaz, denizcilik, denizcilik, denizcilik]
Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam; gözgü, mirat
- Bir elinde cımbız, bir elinde ayna / Umurunda mı dünya?
-
[isim, sıfat, argo, mecaz, denizcilik, denizcilik, denizcilik]
Karagöz oyununda perde
- Kapı kanadının aynası. Çeşmenin aynası.
-
[isim, sıfat, argo, mecaz, denizcilik, denizcilik, denizcilik]
Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve içine geçirilen tahta veya taş levha
- İşimiz ayna.
-
[isim, sıfat, argo, mecaz, denizcilik, denizcilik, denizcilik]
Atların diz kapağı
- Bir ülkenin sanat ve kültür hayatı bir bakıma o ülkenin uygarlık aynasıdır.
- [isim, sıfat, argo, mecaz, denizcilik, denizcilik, denizcilik] İyi bir durumda
- [isim, sıfat, argo, mecaz, denizcilik, denizcilik, denizcilik] Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şey
- [isim, sıfat, argo, mecaz, denizcilik, denizcilik, denizcilik] Küreğin yassı uç bölümü
- [isim, sıfat, argo, mecaz, denizcilik, denizcilik, denizcilik] Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün
- [isim, sıfat, argo, mecaz, denizcilik, denizcilik, denizcilik] Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı