azıcık
Dil: Türkçe
-
[sıfat, zarf, zarf]
biraz
- Kahve caddeye oranla azıcık geride, bir bahçe içinde.
-
[sıfat, zarf, zarf]
(azı'cık) Kısa bir süre
- Ata Bey'e bir yer göster de azıcık uyusun.
-
[sıfat, zarf, zarf]
Belli belirsiz bir miktarda
- Küçük Hadiye'nin kendisine verilen bu imtiyazını kimse kıskanmadı, hatta Karagöz’ü göremeyecek, acayip kılıklı, sıkıntılı adamlar arasında uslu oturmak zorunda kalacak diye çocuklar ona azıcık acıdı bile.