azıtmak
Dil: Türkçe
-
[-i, nesnesiz, mecaz, mecaz, halk ağzında]
Azgın duruma getirmek
- Zamanımızın Fransız romancıları da bir hayli işi azıtmış durumdadırlar.
- [-i, nesnesiz, mecaz, mecaz, halk ağzında] Bitki çok uzamak
- [-i, nesnesiz, mecaz, mecaz, halk ağzında] Çığırından çıkmak veya çıkarmak, ölçüyü kaçırmak
- [-i, nesnesiz, mecaz, mecaz, halk ağzında] Çocuk çok şımarmak, aşırı yaramazlık etmek
- [-i, nesnesiz, mecaz, mecaz, halk ağzında] Baştan çıkmak, doğru yoldan ayrılmak, yolunu şaşırmak
- [-i, nesnesiz, mecaz, mecaz, halk ağzında] Kedi, köpek vb. hayvanları evden geri dönemeyecekleri kadar uzak bir yere bırakmak