baba
Dil: Türkçe
-
[isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık]
Çocuğu olan erkek; peder
- Baba olmak bir süreç... Yani öyle bebek doğunca baba olunmuyor.
-
[isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık]
Çocuğun dünyaya gelmesinde etken olan erkek
- Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türk'tür.
-
[isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık]
Kazılarda çıkarılan toprağın miktarını hesaplayabilmek için yer yer bırakılan toprak dikme
- Atatürk Türk milletinin babasıdır.
-
[isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık]
Çatı merteği
- Bu silahlar, Türkiye’deki ünlü mafya babaları tarafından ülkeye sokuluyordu.
-
[isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık]
Bir ülkeye veya bir topluluğa yararlı olmuş kimse
- Asya'daki babalarımızdan miras kalan millî şiirimizin manzum şekillerinde...
-
[isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık]
Anlayışlı, iyi huylu erkek
- Bektaşi babası.
-
[isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık]
Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı
- Gül Baba. Nur Baba. Baba İlyas.
- [isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık] Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse
- [isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık] ata
- [isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık] Çok kaliteli, üstün nitelikli
- [isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık] Tarikatların bazısında tekke büyüğü
- [isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık] Bu gibi kimselere verilen ünvan
- [isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık] Gemi veya iskelede halatın takıldığı yuvarlak başlı iri demir, ağaç veya beton dikme
- [isim, mecaz, mecaz, mecaz, mecaz, sıfat, argo, denizcilik, mimarlık] Bir merdivende, tırabzanın sahanlıkla birleştiği yerde bulunan dikey öge