babalanmak
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, argo]
Babaları tutmak, çok öfkelenmek
- Hemen babalanarak ben çekerim küreği, dedi ve bir kayık kiraladık.
-
[nesnesiz, argo]
Diklenerek kabadayıca davranmak
- Af geldi, af geldi de Müslüman evleri şeneldi, babasız evler babalandı, oğulsuz evler oğullandı, yüreğimiz yağlandı, kursağımız ısındı.
- [nesnesiz, argo] Babalı olmak, babalı duruma gelmek