basık
Dil: Türkçe
-
[sıfat, mecaz]
Basılmış, yassılaşmış
- Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır.
-
[sıfat, mecaz]
Çok yüksek olmayan
- Arka sokağa bakan, dar, basık tavanlı, ışıksız bir yerdi.
-
[sıfat, mecaz]
kısık
- Onun sesi de aynı şekilde basıktı.
- [sıfat, mecaz] Sıkıntı verici, kasvetli olan