bastıbacak
Dil: Türkçe
-
[sıfat, mecaz]
Bacakları kısa veya çarpık (kimse)
- Süvari taburunun en önünde bir topal, biri yampiri iki bastıbacak ihtiyar da darbuka çalarak yürüyorlar.
-
[sıfat, mecaz]
Yaramaz, haylaz (çocuk)
- Ülen, haddini bilmez bastıbacak, emir vermek sana mı kaldı?