başvurmak
Dil: Türkçe
-
[-e]
Bir işin yapılması için bir kimsenin aracılığını istemek
- Fakat ben ona başvurmadan belki Hatice bana müracaat eder.
-
[-e]
Bir şeye yararlanmak amacıyla el atmak
- Yalnızca duygulara, sezgilere başvurmak yanıltıcı olabilir.
-
[-e]
Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanmak; müracaat etmek
- Kabaca söylersek özel diller bunlar, özel durumlarda başvurduğumuz diller.
-
[-e]
Bir işe girmek, bir sınava katılmak vb. konularda müracaatta bulunmak; gitmek
- Günlük gazetelerde her gün başvuran öğrencilerin adları yayımlanıyordu.
-
[-e]
İsteği, dileği belirtmek için herhangi bir işlem başlatmak
- Aralarında saatlerce müzakereler oldu, günlerce öteye beriye başvurdu, para bulmanın imkânı yok gibiydi; Naim Efendi neredeyse maaş senetlerini yüzde otuz faizle sarrafa kırdıracaktı.