bayat
Dil: Türkçe
-
[sıfat, mecaz]
Taze olmayan
- Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor.
-
[sıfat, mecaz]
Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş
- Çalışıyorlardı ya, gene de herkesin kalbinde herkesin her hareketine bulaşan bayat bir burukluk vardı.