bedelsiz
Dil: Türkçe
-
[sıfat, mecaz, zarf]
Bedeli olmayan, bedel ödenmeyen
- İstanbul'un bu bedelsiz, ince ve kendini çok ağır satan güzellerini de düşündüm.
-
[sıfat, mecaz, zarf]
Çok değerli, bedel biçilemez
- Bolşevizmin tesirinde kalmışlar, kırmızı devrim bayrağını kendi bayraklarının üzerinde dalgalandırmak; toprağı sahibinden bedelsiz alıp köylüye satarak millîleştirmek istemişlerdi.
- [sıfat, mecaz, zarf] Bedel ödemeden, karşılıksız olarak