belirsiz
Dil: Türkçe
-
[sıfat]
Belirli olmayan; belgisiz, gayrimuayyen, vuzuhsuz
- Şimdi galiba belirsiz bir yerde bir esere çalışıyor.
-
[sıfat]
Niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen; müphem
- Bir ayağın yerlere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz sesi işitti.
-
[sıfat]
Kim veya ne olduğu anlaşılamayan
- Küçük bir ekmek parçası üstüne konmuş, ne olduğu belirsiz yeşilliklerle yapılmış salata kendisine uzatılıyormuş.