berrak
Dil: Arapça berrāḳ
-
[sıfat, mecaz]
Bulanık, kirli olmayan
- Bu sabah hava berrak / Bu sabah her şey billurdan gibi
-
[sıfat, mecaz]
duru
- Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim.
-
[sıfat, mecaz]
Pürüzsüz, kulağa hoş gelen (ses)
- Yine şarkı söylüyordu ama sesi, o temiz, berrak ses değildi.
-
[sıfat, mecaz]
Açık seçik, net olan
- Bu komite, hususi menfaat ve alakaları olmayanlar ve bir millete has olan berrak görüşle, Osmanlı İmparatorluğu’nda fiilî surette hüküm süren hâl ve şartları tetkikten geçirmelidir.