beylik
Dil: Türkçe
-
[isim, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz, tarih, eskimiş]
Bey olma durumu
- Çaresiz yine güneyde beylik bir tatil köyüne gideceğiz.
-
[isim, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz, tarih, eskimiş]
Herkesin kullandığı, herkesin bildiği
- Aramızdaki konuşmalar, beylik konuşmalar sınırını aşmamıştı.
-
[isim, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz, tarih, eskimiş]
basmakalıp
- Beylik mal olduğundan askeriye şoförünün de katiyen insafı, acıması yok.
-
[isim, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz, tarih, eskimiş]
mirî
- Sonunda bütün bu beylikler Osmanlı İmparatorluğu'nun bayrağı altında toplandı.
-
[isim, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz, tarih, eskimiş]
Bir tür küçük ve ince asker battaniyesi
- Beylikten alacaklı olmak.
- [isim, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz, tarih, eskimiş] Rahat yaşama
- [isim, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz, tarih, eskimiş] Merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke; emîrlik, emaret, mirlik
- [isim, sıfat, sıfat, sıfat, mecaz, tarih, eskimiş] hükûmet