binmek
Dil: Türkçe
-
[-e, -e, nesnesiz]
Yüksek bir şeyin veya bir hayvanın üstüne çıkıp ayaklarını sallandırarak oturmak
- Belki de atlara binerek dolaşırız.
-
[-e, -e, nesnesiz]
Bir yere gitmek için tren, vapur, uçak, otomobil vb. bir taşıtta yer almak; atlamak
- Vapurlara, trenlere ihtiyarları itip çocukları ezip biniyoruz.
-
[-e, -e, nesnesiz]
Bisiklet, motosiklet, binek hayvanı kullanmak
- Damar damara binmiş.
-
[-e, -e, nesnesiz]
Bir şey sıkışarak yanındakinin üstüne çıkmak, üst üste gelmek
- Pamuklulara yüzde on bindi.
-
[-e, -e, nesnesiz]
Fiyatı artmak
- Annemin dul maaşından ayrılmış bütçeme bir de posta masrafı binmişti her hafta.
- [-e, -e, nesnesiz] Bir şeyin üzerine ilave edilmek