bol kepçe
Dil: Türkçe
-
[isim, sıfat, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz]
Servis sırasında yiyeceği bol bol dağıtma
- Meyhanelere uğramıyor, yemeklerini eve yakın bol kepçe bir esnaf lokantasında yiyordu.
-
[isim, sıfat, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz]
Yemeği fazla veren
- Ama okurlar bol kepçe kuşkululardan çok, ölüler karşısında coşarlar.
- [isim, sıfat, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz] Cömert, eli açık
- [isim, sıfat, sıfat, mecaz, sıfat, mecaz] Çok fazla, çok sayıda