burkmak
Dil: Türkçe
-
[-i, mecaz]
Bir şeyi burar gibi ekseni etrafında döndürmek, döndürerek çevirmek
- Uzun kara saçlarını sıvazlayıp burktu.
-
[-i, mecaz]
Kolu, parmağı veya bileği zorlama sonucunda incitmek
- Kızın yanına gittiğinde ayağını burkmuş gibi yapıp kızın kolundan destek aldı.
-
[-i, mecaz]
Kırılmasına, üzülmesine sebep olmak
- Bu tatlı hatıra kalbini birdenbire burktu, kaşlarını çattı ve unutmak ister gibi başını salladı.