burma
Dil: Türkçe
-
[isim, sıfat, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında]
Burmak işi
- Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı.
-
[isim, sıfat, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında]
sarığıburma
- Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim.
-
[isim, sıfat, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında]
Burularak yapılmış altın bilezik
- Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin.
- [isim, sıfat, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında] Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
- [isim, sıfat, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında] musluk
- [isim, sıfat, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında] Eğrilmek için bükülmüş yün
- [isim, sıfat, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında] Yaşken burularak kurutulan ot
- [isim, sıfat, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında, halk ağzında] kuru incir