burmak
Dil: Türkçe
-
[-i]
Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek
- Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar.
-
[-i]
Hadım etmek
- Bu ayva ağzımı burdu.
- [-i] İğdiş etmek
- [-i] Ağza kekre tat vermek
- [-i] Mide, bağırsak sancımak