bütün
Dil: Türkçe
-
[sıfat, isim, isim]
tam
- Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek.
-
[sıfat, isim, isim]
Bir şeyin hepsi; kamu, bilcümle, bilumum, cümle, cemi, tamam, umum
- Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu.
-
[sıfat, isim, isim]
Bozuk olmayan (para)
- Bütün para.
-
[sıfat, isim, isim]
Parçalara ayrılmamış, tek parçadan oluşan; tüm (I), yekpare
- Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder.
- [sıfat, isim, isim] Parçalara ayrılmamış olan şey; kül (II)
- [sıfat, isim, isim] Tek parça olma durumu