çağırmak
Dil: Türkçe
-
[-i, -e, -i, nesnesiz, nesnesiz, halk ağzında]
Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek
- O akşam Orhan’ı yemeğe çağırdı.
-
[-i, -e, -i, nesnesiz, nesnesiz, halk ağzında]
Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek; davet etmek, seslemek
- Bir taksi çağırdım.
-
[-i, -e, -i, nesnesiz, nesnesiz, halk ağzında]
Binmek için bir araç istemek
- Türküler çağırarak tahta siliyor.
- [-i, -e, -i, nesnesiz, nesnesiz, halk ağzında] Yüksek sesle şarkı, türkü söylemek; çığırmak