çalmak

Dil: Türkçe

• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Başkasının malını gizlice almak; hırsızlamak, kaldırmak, tüydürmek, uğrulamak
  • İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı.
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Vurarak veya sürterek ses çıkartmak
  • Bir yandan mızıka istiklal havasını çalıyordu.
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Çalgı aleti ile bir müzik parçasını seslendirmek
  • Fevkalade zekidir, iyi dans eder, piyano çalar, tenis oynar, ata biner, avcıdır, kayakçıdır.
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Ses çıkarmak, ses vermek
  • Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir.
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Bir şeyi bir yere çarpmak, vurmak
  • Oklavayla açtığı yufkaları başının üstünde döndürüp mermere çalar, iyice yayar ve inceltirdi.
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Üzerine sürmek
  • Ekmeğin üzerine yağ çaldı.
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Bozmak, zarar vermek
  • Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi.
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   çelmek
  • Tozu çalmak.
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Madeni oymak, kalemle işlemek
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Benzemek, andırmak
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Süpürmek, temizlemek
• [-e, -i, nesnesiz, nesnesiz, -i, -i, -e, mecaz, -i, halk ağzında, dil bilgisi]   Kök durumunda veya zarf-fiil eki alarak hızlı, aralıksız ve özensiz tekrarlanan anlamı veren birleşik kelimeler yapar