canlı canlı
Dil: Türkçe
-
[zarf, mecaz]
Diri diri, henüz ölmemiş bir biçimde
- Ev bark sahipleri, sandalcıların olta ile tutup oracıkta eski bir leğen içinde canlı canlı sattıkları balıklara bakmadan geçemezlerdi.
-
[zarf, mecaz]
Heyecan içinde
- Komutan canlı canlı cevap veriyordu.
-
[zarf, mecaz]
Parlak, solmamış biçimde
- Yeni silinmiş kilimlerin morlu yeşilli renkleri canlı canlı duruyordu odanın ortasında.