çekme

Dil: Türkçe

• [isim, sıfat, sıfat, spor]   Çekmek işi
  • Siyah kehribar tespihini çekmeye başladı.
• [isim, sıfat, sıfat, spor]   çekmece
  • Sonra çekmesinden pembe bir dosya çıkarıp önüne sürdü.
• [isim, sıfat, sıfat, spor]   Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak
  • Erkekleri, yandan lastikli çekme potinden başkasını bilmiyorlardı.
• [isim, sıfat, sıfat, spor]   Parmak veya mızrapla çalınan çalgı
  • Çekme burun.
• [isim, sıfat, sıfat, spor]   Ağacın yapısındaki nem oranının azalması sonucu boyutlarının küçülmesi
• [isim, sıfat, sıfat, spor]   İş yaparken giyilen bir şalvar türü
• [isim, sıfat, sıfat, spor]   Çekilerek giyilen veya kullanılan
• [isim, sıfat, sıfat, spor]   Düzgün biçimli
• [isim, sıfat, sıfat, spor]   Vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendisine yaklaştırması