celbetmek
Dil: Arapça celb + Türkçe etmek
-
[-i]
Kendi üzerine çekmek
- Sonra memnuniyetimi celbetmek için olacak bir türkü çağırmaya başladı.
-
[-i]
Getirtmek, davet etmek, çağırtmak
- Bu kumpanyaların biri dört beş oyun verdikten sonra bey bir gece direktörü huzuruna celbetmiş.