cereyan
Dil: Arapça cereyān
-
[isim, mecaz, fizik]
Bir yöne doğru akma
- Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı.
-
[isim, mecaz, fizik]
Bir şeyin gelişme, olma durumu
- En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak.
-
[isim, mecaz, fizik]
Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket
- Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı.
-
[isim, mecaz, fizik]
akım
- Elektrik cereyanı.