çevirme
Dil: Türkçe
-
[isim, sıfat, halk ağzında, askerlik, müzik]
Çevirmek işi; tedvir
- Kırmızı balıklar birdenbire canlanırlar ve kavanozun içinde birbiri ardınca keyifli keyifli çark çevirmeye başlarlar.
-
[isim, sıfat, halk ağzında, askerlik, müzik]
Kuzu, oğlak vb. hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi
- Değirmende, daha sabahtan gönderilip hazırlanan yağlı bir oğlak çevirmesini tam kıvamında buldular.
-
[isim, sıfat, halk ağzında, askerlik, müzik]
Çevrilmiş, tercüme edilmiş
- Birincisi Avrupalıların yaptıkları çevirmeler; ikincisi doğrudan doğruya, yabancı dili ana dilden çevirme yapacak kadar iyi bilen genç sanatçılarımızın çevirmeleri.
-
[isim, sıfat, halk ağzında, askerlik, müzik]
Dikenlerden, ağaç dallarından yapılmış duvar
- Evlerinin önü yüksek çevirme / Kadir Mevla'm bugünlük de ayırma
-
[isim, sıfat, halk ağzında, askerlik, müzik]
Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma; sarma, muhasara
- Akşam olunca bizim beşinci bölüğe, sol taraftan düşmanı çevirme harekâtına başlamak üzere hareket emri verildi.
- [isim, sıfat, halk ağzında, askerlik, müzik] Bir müzik parçasındaki aralığın veya bir cümle parçasının tiz sesini pese, pes sesini tize dönüştürmek işi