çiçeklenmek
Dil: Türkçe
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Çiçek açmak, çiçek vermek, çiçekli duruma gelmek
- Yaz erken gelmiş, mart içinde bütün ağaçlar çiçeklenmişti.
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Gelişmeye başlamak
- Böyle bir sav, hele yazın biliminin bunca çiçeklendiği çağımızda, kolay savunulamaz.
-
[nesnesiz, mecaz, mecaz]
Tazelenmek, gençleşmek
- Seher vakti kalkan kervan / İniler de zarılanır / Bir güzele düşen gönül / Çiçeklenir, korulanır