çıkışmak
Dil: Türkçe
-
[-e, nesnesiz]
Bir kimseye hoşa gitmeyen bir davranışından dolayı sert sözler söylemek, azarlamak
- Babaanne hiç ağzını açmadı, gelinine bir kez olsun çıkışmadı, hizmetçisiz kalındı mı mutfağa girip bulaşık yıkadı.
-
[-e, nesnesiz]
Yeter olmak, yetmek
- Bir gün de son günlerden birinde, bir aşçıdan on parası çıkışmadı diye dünyanın lafını yedi.