çocuk oyuncağı
Dil: Türkçe
-
[isim, mecaz, mecaz]
Çocukların oynayıp eğlenmesi için yapılmış oyuncak
- Köpek leşi, kokusu yönünden iğrenç, yoksa ölmüş bir köpekte kırılmış çocuk oyuncağının hüznünden başka tatsız ne vardır.
-
[isim, mecaz, mecaz]
Kolay iş
- Savaşı çocuk oyuncağı sanıyor bu küçük hanım, dediniz. Çocuk oyuncağı sanmıyoruz.
-
[isim, mecaz, mecaz]
Önem verilecek değerde olmayan şey
- Onlar için telefon dinlemek çocuk oyuncağıydı.