çubukluk

Dil: Türkçe

• [isim, eskimiş, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat]   Tütün çubuklarının saklandığı yer; çubuk odası
  • Sivas’tan demiryolu geçmesiyle diğer illerimize ulaşan Sivas’ın ünlü el sanatlarından biri olan çubuklar eskiden evlerde kapı yanlarında bulunan çubukluk denilen bölümlerde bulunur.
• [isim, eskimiş, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat]   ... miktarda çubuktan oluşan
  • Onar çubukluk desteler.
• [isim, eskimiş, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat]   Çubukla içilmek için üretilmiş olan (tütün)
  • Tütün paketini çavuşun önüne attı. Çavuş çember sakalının çevrelediği çehresinde keyifli bir tebessümle, ‘Çubukluk mu?’ diye sordu.
• [isim, eskimiş, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat]   Bir çubuğu dolduracak miktarda olan
  • Bir çubukluk tütün.
• [isim, eskimiş, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat]   Çubuğa sarılmış olan
  • Bir mecidiyeye olan sevgileri yüzünden bir çubukluk macun için beni aralarına almışlar.
• [isim, eskimiş, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat]   Kulak çubuklarını koymak için yapılmış özel kap
  • Konya’da her bağın ufak da olsa bir çubukluğu yani üzüm bağı vardır.
• [isim, eskimiş, sıfat, sıfat, sıfat, sıfat]   bağ (II)