dalga

Dil: Türkçe

• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket
  • Dışarıda nemli bir rüzgâr esiyordu, dalgalar durulmamış, yalnız biraz ağırlaşmıştı.
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Hava, moda, sağlık vb. alanlarda belirli bir süre gelip etkisini gösteren geçici durum
  • Sıcak dalgası. Aerobik dalgası.
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   hareketlilik
  • Geniş dalgalarla uzanıp giden ovaların yüzünde ne bir köy görünüyor ne de ufacık olsun bir ağaç.
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Bir yüzeydeki kıvrım
  • Film çevirme dalgasıyla para kazanıyorlardı.
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Saçların kıvrım genişliği
  • Kısık sesinin her dalgası içimi korkunç bir acıyla tırmalıyor.
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Gizli iş, dalavere
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Esrar, eroin vb. uyuşturucu maddelerin verdiği keyif durumu
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Dalgın olma
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Geçici sevgili
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Geçici aşk ilişkisi
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Arka arkaya gelen kriz vb. olayların her biri
• [isim, argo, argo, argo, argo, argo, mecaz, fizik]   Titreşimin bir ortam içinde yayılma hareketi