damlamak
Dil: Türkçe
-
[-e, nesnesiz, -e, nesnesiz, mecaz]
Damla durumunda tane tane düşmek
- Yüzüne bir yerden su damlıyordu.
-
[-e, nesnesiz, -e, nesnesiz, mecaz]
İçindekini damla damla akıtmak
- Musluk damlıyor.
-
[-e, nesnesiz, -e, nesnesiz, mecaz]
Bir yere çağrılmadan, çekinmeden gitmek
- Herkes yattıktan sonra şu fıstık ağacının altına damla.