değer

Dil: Türkçe

• [isim, sıfat, felsefe, matematik]   Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık; fehamet, kadir (I), kıymet
  • İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor.
• [isim, sıfat, felsefe, matematik]   Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı; kıymet, paha, valör
  • Bildiği bütün Fransızcayı toparlayarak vitrindeki kravatın değerini sordu.
• [isim, sıfat, felsefe, matematik]   Üstün nitelik, meziyet; kıymet
  • Bence ziyan olmuş, eski deyimiyle heder olmuş bir değerdir.
• [isim, sıfat, felsefe, matematik]   Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse
  • Edebiyat, sanat, fikir, ilim ve başlıca değerlerimize toptan bir bakış lütfeder misiniz, efendim!
• [isim, sıfat, felsefe, matematik]   Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü
  • 160 odası olan otelin dekorasyonu ile iç donanımı görülmeye değer bir güzellikteydi.
• [isim, sıfat, felsefe, matematik]   Uğrunda belli bir bedel ödenecek veya belli bir zahmet göze alınacak nicelik veya nitelikte olan
• [isim, sıfat, felsefe, matematik]   Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey
• [isim, sıfat, felsefe, matematik]   Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı