delik
Dil: Türkçe
-
[isim, sıfat, argo]
Dar, küçük açıklık
- Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu.
-
[isim, sıfat, argo]
Dar, küçük çukur
- Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı.
-
[isim, sıfat, argo]
Küçük hayvan yuvası
- Fare deliği.
-
[isim, sıfat, argo]
Delinmiş olan; perforje
- Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum.
- [isim, sıfat, argo] cezaevi